Sizin de Sosyal Medyadan İçiniz Bayıldı mı?

Eğer siz de benim gibi Y kuşağı iseniz; bundan çok uzun yıllar önce hayatımıza giren sosyal medya sitelerinin/uygulamalarının, zamanımızın önemli bir kısmını günden güne işgal etmesine şahit olmuşsunuzdur. Bu konuda adeta, yavaş yavaş ısıtılan sudaki kurbağalar gibiyiz.


Bazı seçilmiş kişilerin bu mecralardan bir şekilde uzak kaldıklarını gördükçe ilk zamanlar buna çok şaşırıyordum, şimdilerde ise ufak bir kıskançlıkla birlikte acayip imreniyorum.


İnternetin hayatımıza ilk girdiği dönemlerde, hangi sosyal medya sitesi açılsa koşa koşa gidip, hemen kendimize bir kullanıcı açıyor, oraların değerlenmesini bekliyorduk. 

Maalesef o dönemde çalıştığım işin gerekliliği olarakta bolca sosyal medyayı takip etmem, dinamiklerini anlamam ve buna göre reklam kampanyaları, pazarlama stratejileri oluşturmam gerekiyordu.


Hal böyle olunca, kullanmadan duramadım ve seçilmiş kişi olma şansımı iş nedeniyle kaybetmiş bulundum. Gerçi itiraf etmek gerekir ise, iş nedeniyle kullanmak zorunda kalmasam dahi kendim her türlü bulaşırdım, orası ayrı bir konu.


Gel zaman git zaman, sosyal medya ile fazlaca haşır neşir olduktan sonra, bahsettiğim o işten ayrıldım, işten ayrıldıktan çok kısa bir süre sonra da ilk olarak o zamanın Twitter'ı şimdinin X'i hesabımı tek tıkla kapattım. 

Bu inanılmaz bir rahatlama yarattı, twitterın o kavgacı, herkesin karşı tarafı kötülediği ve bkötü bir olayın tamamen karşı tarafın suçu olduğuna ölümüne inandığı, körü körüne bir şeyleri savunmanın ve kutuplaşmanın zirvesi olan lanet olası toksik ortamından hızlıca uzaklaşmış oldum.


Uzunca bir süre Facebook ve Instagramı aktif bir şekilde kullandıktan sonra, facebook kullanımım yıllar içerisinde giderek azaldı, son dönemlerde de sadece hobi gruplarını takip ediyordum diyebilirim. Geçtiğimiz sene içerisinde de uzun zamandır aktif kullanmadığım belki de login bile olmadığım Facebook hesabımı da kapattım.


Yıllar içerisinde yukarıda saydığım ve saymadığım (örneğin FriendFeed,StumbleUpon, foursquare) sosyal medya mecralarından elimde geriye bir tek Instagram kaldı.Neyse ki IQ'dan yoksun topluluk olan TikTok'a hiç bulaşmadım.

Bu noktada iş için kullandığım LinkedIn'i kapsam dışı bıraktığımı belirtmek isterim.


Dijital Detoks: Hayatımı Değiştiren Karar

Bundan yaklaşık tam bir yıl önce, fazlaca telefon ve bununla birlikte sosyal medyada zamanımı harcadığımı farkederek kendime bazı kısıtlar getirmiştim. Instagramda her 10dk'da bir uyarı çıkıyordu ve 1,5 saat sonunda otomatik kapanıyordu, telefonun ekran açık kalma süresine göre uyarı oluşturma vb... tetikleyiciler kurdum ki buralara harcadığım zamanı kontrol edebileyim. Oldukça da işe yaradığını söyleyebilirim, hatta bununla ilgili de bir yazı yazmıştım, linki bu yazının en altında, merak eden olur ise okuyabilir.


Son Instagram yasaklarıyla birlikte, bir farkındalık daha oluştu bende. 

Bu lanet olası Instagram her günümden 1,5 saat çalıyormuş ve bence bu harcanan vakitten daha fazla problem yaratan tarafı ise; herhangi başka bir konuya odaklanmamı engelliyor, başka bir konuda çalışmaya başlasam bile konsantrasyonumun içinden geçiyormuş. 

Kaldı ki öyle her fırsatta telefona bakan birisi değilimdir, hatta öğlene kadar arama ve whatsapp/sms dışında bildirim dahi çalmaz telefonumda, durum bende böyleyken bütün gün elinde telefonla zombi gibi dolaşanların vay haline ki vay.



İşin özü aslında, zaten bilgisayar başında çalışan birisi olarak beynimi ve gözümü dinlendirmem ve kafamı toparlamam gereken zamanlarda, elime telefonu alıp zamanımı ve beynimi öldürüp işe geri dönmeye çalışıyormuşum. O dönem çok etkilediğini düşünmüyordum, çünkü telefon kullanma oranım günde 2 saati aşmıyordu, aklımca bunu kontrol altında tutuyordum ama instagramı kesintisiz bir şekilde kullanmayınca aslında ne kadar da çok etkilediğini farkettim.


Hızlı bir karar ile instagram yasağı kalkmadan telefonumdan uygulamasını kaldırdım. Çünkü yasak olduğunu bilsem bile ilk zamanlar elim uygulamaya gidiyordu, bunu ortadan kaldırmak için uygulamayı kaldırdım ve beynim ikna oldu uygulamanın olmadığına, elim de gitmez oldu.


Yasak kalktıktan sonra uygulamayı tabi ki yüklemedim, tarayıcıdan bir kaç kez girdim ama hiç bakasım da gelmedi açıkçası, çünkü kullanmadığımda ne kadar da iyi olduğunu keşfetmiştim bir kere.


Instagramı da kapatmayı düşünmekle birlikte, bir çok farklı nedenden dolayı yüz yüze görüşemediğim ya da asla haber alamayacağım arkadaşlarımdan sadece oradan haberdar olabiliyorum. Bu açıdan kapatmaya da elim gitmiyor.


Peki en son ne zaman girdin derseniz, sanırım bu yazıyı yazdığım günden 5-6 gün önceydi.


Sosyal medya kullanımını bıraktıktan sonra, bol bol zamanımın olduğunu farkettim ve uzun zamandır yapmayı planlayıp, üşengeçlikten ve zamansızlıktan bir türlü başlayamadığım konulara odaklanıp üzerlerine çalışmaya başladım.


Büyük konuşmak istemiyorum ama bundan sonraki hayatımda, olabildiğince az belki de hiç sosyal medya kullanmamaya özen göstereceğim, bunun yerine kendi yapacaklarıma odaklanmaya çalışacağım ama olur ama olmaz.


Siz de sosyal medya uzaklaşarak, sevdiklerinize daha fazla zaman ayırabilirsiniz, daha fazla kitap okuyabilir, dışarıda daha fazla aktivite planlayabilirsiniz.

Sizin de bloğunuz varsa daha fazla içerik üretebilir, uzun zamandır ertelediğiniz ama öğrensem iyi olur dediğiniz konularda eğitim almaya başlayabilirsiniz.


İnanın şu ankinden çok daha fazla zamanınız olacak ve bir şeyler yapmak için içinizde bir heves doğacak. 

Sanırım Z kuşağında eylemsizlik, her şeyi hazır bekleme davranışının temelinde bu durum yatıyor.


Sen de sosyal medyanın aşırı kullanımından şikayetçi isen, daha verimli bir yaşam sürmek ve dijital bağımlılıktan kurtulmak istiyor isen sen de sosyal medya detoksu yapabilirsin.

İlgilenenler içinTelefon ve Sosyal Medya Bağımlılığından Nasıl Kurtulunur


Sizin bu konuda önerileriniz ya da itirazınız var ise yorumlarda buluşalım

Hiç yorum yok:

Yorum yaparak katkıda bulunabilir ve yazının daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsin.

Blogger tarafından desteklenmektedir.