Blog Yazmanın Evrimsel Tarihi

Bundan yaklaşık 16 yıl önce (2008 yılında) https://hayalmeyal.org adresinde düzenli blog yazmaya başladım. 


Hayalmeyal.org'da blog yazmaya başlamam da, aslında daha da uzun soluklu bir sürecin sonucuydu, bu yazımda o süreçten bahsetmeyeceğim, sonraki yazılarımın konuları arasına ekledim, en kısa sürede yazacağım.


Blog Yazmanın Kısa Tarihçesi

Blog yazmak, kişisel web sayfalarının yaygınlaşmasıyla birlikte 90'lı yılların sonunda ortaya çıkmaya başladı ve günümüzde dijital iletişimin görünmeyen yüzünde kalan ama hala temelini oluşturan içeriklerdir. 

Basitçe ifade etmek gerekirse, blog bir kişinin düşüncelerini, deneyimlerini ve bilgilerini düzenli olarak paylaştığı bir online platform diyebiliriz.


Blog Yazmanın Başlangıcı, Günümüz ve Geleceği

Kişisel Günlükler: İlk bloglar, kullanıcıların kişisel deneyimlerini, düşüncelerini ve ilgi alanlarını paylaştıkları dijital günlükler şeklinde ortaya çıktı.


Web 2.0'ın Etkisi: Web 2.0 ile birlikte internetin etkileşimli hale gelmesi, blogların daha sosyal ve topluluk odaklı bir yapıya kavuşmasına olanak sağladı. Kullanıcılar artık sadece içerik üretmekle kalmayıp, diğer blog yazarlarıyla etkileşime geçebiliyor, yorum yapabiliyor ve paylaşımlarda bulunabiliyordu.


Günümüzde: Bloglar, kişisel günlüklerden profesyonel bir iletişim aracına dönüştü. Artık herkes, her konuda blog yazabiliyor ve bu yazılar sosyal medya sayesinde milyonlarca kişiye ulaşıyor. Şirketler de blogları, ürünlerini tanıtmak ve müşterilerle iletişim kurmak için kullanıyor. Bloglar, mobil uyumlu hale geldikçe ve sosyal medya ile de destelendikçe para kazanmakta mümkün hale geldi. Her ne kadar ülkemizde Türkçe içerikle çok iyi gelirler elde etmek mümkün olmasa da (Blog yazarak vloglar gibi yüksek gelir elde etmek çok zor) ufak bir blog bile kendi masrafını karşılayabilecek düzeye ulaşabilir.

Özetle, bloglar, kişisel bir alandan tüm dünyaya açılan bir iletişim platformuna dönüştü.


Gelecekte: Bloglar, yapay zeka ve yeni teknolojilerle daha akıllı ve etkileşimli hale gelecektir. Sesli ve görüntülü içerikler daha ön plana çıkmaya başlayacaktır, sanal gerçeklik deneyimleri bloglara entegre olur, içerikler kişiye özel olarak üretilebilir, sosyal medyanın değişen yapısı ile uyumlu içerikler artabilir.

Kısacası, bloglar sadece yazılar değil, etkileşimli deneyimler sunan platformlara dönüşür. 


Tabi burada Google ve alternatif arama motorlarının SEO açısından neyi değerlendirip ön plana çıkaracağı da önemli.

Çoğu blog yazarı SEO uyumlu içerikler yazıyor, Google ne dayatır ve bir web sitesinden ne bekler ise yazarlar da ona yanıt vermeye çalışıyor, bu da blogların özgünlüğü azaltıyor, yapay zekadan alınan bazı içeriklerle birlikte daha tek düze blog içeriklerinin yükselmesine neden oluyor.

Bloglar, Google ve sosyal medya arazında büyük bir uyumsuzluk var.

Sosyal medyada hızlı içerik tüketimi, kısa ve öz okunacak bilgi, hızlıca içeriği anlatan video ile çok kısa sürede içerik tüketiliyor.

Google ise; iyi bir içerik için en az 1500+ kelimelik içerik bekliyor. İçerik uzun olunca okuyucu sıkılıyor, atlayarak okuyor ya da sayfayı terk ediyor.


2024 Bloglama İstatistikleri,

Bloglama İstatistikleri, Trendleri ve Verileri hakkında daha detaylı bilgiye ulaşmak için bu kaynağı inceleyebilirsiniz: https://www.wpbeginner.com/tr/research/2022-blogging-statistics-trends-data-ultimate-list-updated/


Kişisel Olarak Blog Yazmak

Ben blog yazmaya başladığımda; blog yazmak demek; geçmiş yaşananlar, günlük olaylar ve gelecek hakkında kişisel görüşlerin yazıldığı, bir nevi kamuya açık günlük tarzındaydı.


Sonrasında değişen okuyucu kitlesi, okuyucuların beklentileri, yazarın kişisel hevesleri derken içerik genişledikçe genişledi.


Google'ın uzun ve anahtar kelimelerle optimize edilmiş içerikleri tercih etmeye başlaması ile birlikte fazla okunmayan bu tür kişisel blog yazıları da web sitesine olumsuz bir değer kattığı için, kişisel bloglar ya da kişisel blog içerikleri popülerliğini kaybetmeye başladı.


Kişisel blog yazanlar hala var mıdır? Emin değilim, uzun zamandır rastlamadım, çünkü lanet olası arama sonuçlarından o yazarlara erişilemiyor, bir dönem sıkça kullandıpım ama sonrasında yazarları tarafından ufak ufak terkedilmeye başlayan blogsözlükten buluyordum bu tür blogları.


Neyse, çok çok çok uzun zamandır twitter kullanmadığım için arada bir söylemek istediğim gündeme dair şeyleri söyleyemiyorum, google açısından değerli içerik olmayan ama kısa ve faydalı olabilecek konuları yazmıyorum, bazen kısa hikaye yazmak, denemeler yapmak ve yayınlamak istiyorum ama web sitemin konseptiyle uyuşmuyor vb... nedenlerden dolayı, blogların özüne dönüp "Hakiki Saf Blog" açma kararı aldım.


Bu bloğun içeriğini ağırlıklı olarak aşağıdaki şu konular oluşturmakla birlikte, herhangi bir konu üzerine de yazı bulabilirsiniz.

  • Bisiklet ile yaşadığım olaylar, seyahatler, sürüşler, antrenmanlar, başarılar, başarısızlıklar
  • Linux üzerine bir takım eylemler ve söylemler, denemeler, incelemeler
  • Teknoloji (Yazılım, Program, Uygulama oluşturma ve kullanma) hakkında gerekli gereksiz bilgiler

tüm bunlarla birlikte umarım güzel bir konsept çıkar ortaya, bu benim açımdan da önemli, yaptığım işi  beğenmez isem, sonlandırmak daha doğru geliyor.


Peki kişisel bloglar öldü mü?

Hayır! Tabi ki ölmedi, sadece içerikleri değişti.

Şu an her şey para kazanmak üzerine dönüyor.

Sosyal medyada daha fazla beğeni/takipçi/reklam anlaşması üzerinden ilerlerken,

YouTubeda daha fazla izlenme/daha uzun video/reklam anlaşması/reklam geliri üzerinden dönüyor.


Biz insanoğlu çabuk sıkılmaya başladık, kendini tekrar eden içeriklerden, gereksiz uzatılan videolardan vs... sıkılmaya başladık. Artık video özetleyen eklentiler çıkmaya başladı ki bu da bazı içerik üreticilerinin sonu demek.


Web sitelerinde de Google uzun içerikleri daha değerli kılıyor, içerik ürettiğinizde 1500+ kelimelik bir içerik üretirseniz ve bu SEO'ya uyumlu ise değerli olabilir, rakiplerinizin benzer içeriklerinin kalitesine göre de sıralamada iyi bir yer kaparsınız. SEO uyumlu içerik üretimi için bir rehber yazı oluşturmuştum, bu yazının altına iliştiriyorum.


Sonuç olarak kişisel bloglardaki kısa ve öz bilgiler, hızlı çözüm önerileri, araya katılmış gereksiz kişisel bilgiler vb.. nedenlerden bu bloglar artık görünmez oldu, görünmez oldukça da bloggerlar bu tür içerik üretmekten uzaklaştı.


İleride ne olur bilinmez, bence benim gibi  kişisel bloglar ile başlayan ve çok uzun zamandır blog yazarlığı yapan herkesin tekrar ufakta olsa kişisel blog açmalı ve içerik üretmeye devam etmeli.


"Ey okuyucu! Sen de kişisel bir blog açarak düşüncelerini paylaşmak ister misin? Yeni açar isen veya hali hazırda bir blogun var ise, yorumlarda blog adresini yazabilirsin." belki bu yazının altında kişisel blogları yeniden yükseltmeye başlayabiliriz.


Kaliteli içerik üretildikçe kişisel bloglar her zaman yaşamaya devam edecektir.

Son olarak belirtmek istediğim bir konu var; blog yazmaya başladıktan kısa bir süre sonra, bloglarımız aracılığı ile tanıştığım Serdar'ın da bloğuna göz atmanızı öneririm, bence kendisi hala hakiki öz blog içerikleri üretmeye devam eden ender bloggerlardan birisi.

Hiç yorum yok:

Yorum yaparak katkıda bulunabilir ve yazının daha fazla kişiye ulaşmasını sağlayabilirsin.

Blogger tarafından desteklenmektedir.